INNSBRUCK ÜLKÜ OCAGI ÜLKÜCÜLERIN MEKANI
  SiiRLER OKUYUN
 

ÜLKÜCÜ DERLER BIZE

Aslımız Oguz aslı,  ÜlkÜcÜ derler bize.
Neslimiz Âsım nesli,  ÜlkÜcÜ derler bize.

Cihandır eşiğimiz,  Ocaktır beşiğimiz,
Dokuzdur ışığımız,  ÜlkÜcÜ derler bize.

İmanın kölesiyiz,  KÜfÜrÜn belasıyız,
TÜrk-İslam kalesiyiz,  ÜlkÜcÜ derler bize.

Vatana kanat gerdik,  Uğrunda neler gördÜk,
Dörtbin de şehit verdik,  ÜlkÜcÜ derler bize.

Zindanlar şÜkrÜmÜzdÜr,  çilemiz zikrimizdir,
Partimiz fikrimizdir,  ÜlkÜcÜ derler bize.

Zindanda Bozkurt terler,  çakallar neden hÜrler?
Korksunlar diktatörler,  ÜlkÜcÜ derler bize.

Allah'tır tek hakim be,  Kur'an'dır tek hÜkÜm be,
Bey kimmiş, paşa kim be?  ÜlkÜcÜ derler bize.

İpsede kaderimiz,  YÜzÜlsede derimiz,
Başbuğdur liderimiz,  ÜlkÜcÜ derler bize.

Başbuğ'dan ferman ola,  Ârif'e derman ola,
GÜn ola harman ola, ÜlkÜcÜ derler bize.


SAKARYA TÜRKÜSÜ
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir
Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
Akışta denetlenmiş, büyük, küçük, kainat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük!..
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;
Kehkeşanlara kaçmış eski günleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hala çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgar o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.
Vicdan azabına es, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üçbeş damla kan, ırmak üçbeş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını aşsalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve Ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

      
ZiNDANDAN MEHMEDE MEKTUP

Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı?..Belki ..Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler, bugün"maruzat"!
Çatık kaş...Hükümet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazsız, pulsuz dilekçem...
Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekün içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan, sen seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan
Karıştır çayını zaman erisin
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler
Duvarda, başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

Sükut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük daracık;
Dünyaya kapalı, Allah'a açık

Dua, dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu
İplik ki incecik, örer boşluğu
Ana rahmi zahir, şu bizim koğuş
Karanlığında nur, yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir

YOLLARIN SONU
Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
İtler bile gülecek kimsesizliğimize.

Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların...
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
Yalnız bir hatırsı kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topuda bir sokak kaltağına.

İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...
Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılırken kolların.

Ey doğunun anlımı serinleten rüzgarı!
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları.
Düştüğü yer uzakta "DİLEK" adlı bir saray.

O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da "Kür şad" uzatarak elini;
"Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun!" diyecek.

TURAN
Nabızlarımda vuran duygular ki, tarihin
Birer derin sesidir, ben sahifelerde değil,
Güzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın
Bütün zaferlerini kalbimin tanininde
Nabızlarımda okur,anlar eylerim tebcil.

Sahifelerde değil, çünkü Atilla, Cengiz
Zaferle ırkımı tetviç eden bu nasiyeler
O tuzlu çerçevelerde, o iftiramiz
Muhit içinde görünmekte kirli, sermende;
Fakat şerefle numayan Sezar ve İskender!

Nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem
Kalan Oğuz Han'ı kalbim tanır tamamiyle
Damarlarımda yaşar şan ve ihtişamiyle
Oğuz Han, işte budur gönlümü eden mülhem:

Vatan ne Türkiyedir Türklere ne Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan...

SEHiT HAREMi

Uyu yavrum,uyanacak günler var;
Yarınları gözetleyen dünler var;
Baban şehit, izlerinde ünler var;
O izlerde sen de dolaş ninni!
Öç gününe tezce ulaş,ninni!

Uyu yavrum, yine şimsek çakıyor,
Şehit baban gelmiş bize bakıyor
Yarasından kızıl kanlar akıyor
Bu yarayı dur bağlayım ninni!
Sen ağlama ben ağlayım ninni!

Uyu yavrum uğur değil yas tutma
Beybabanın öğüdünü unutma
Şimdi uyu yarın hasmı uyutma
Uyudukça gücün artar ninni!
Çabuk büyü, yurdu kurtar ninni!

Uyu yavrum gözlerinde uyku var
Sen büyürsen düşmanlara korku var
Baban şehit yüreğinde oku var,
Bu ok vatan kaygısıdır ninni!
Borcun evlat saygısdır ninni!

Uyu yavrum tepesinde haç yatan
Camiler var... bu mu seni ağlatan?
Dayanamaz çignenmeye bu vatan?
Camilere götür hilal ninni!
Hem yurdu hem öcünü al, ninni!

 

 
  Bugün 8 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!  
 
NE DiNSiZ TÜRKÜM NEDE SOYSUZ MÜSLÜMAN iKiSiNDENDE RABBiME SIGINIRIM EL AMAN MÜSLÜMANIM TÜRKÜM KUR,ANIMDIR TEK REHBER KALBiMDE iMAN DiLiMDE TEKBiR ALLAHHÜ EKBER NE MUTLU TÜRKÜM DiYENE Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol